Yarın, dedi. 14.29 da, henüz vurulmadığı yerde. Onuncu kere.
“Ot” deyip geçtiklerinin betonların, taşların arasından nasıl fışkırdıklarını düşünün, hatırlayın. Güneşe nasıl heyecanla yüzlerini döndüklerini, toprağa nasıl sıkı sıkıya bağlandıklarını, suyun nefes olduğunu. Çiğneneceğini bile bile yol üzerinde yine de açan çiçekleri, alanın ve verenin cömertliğini…
Betonu delen yaşama sevincini, yaşama istencini duyun. Kendinizi duyamıyorsunuz, kendinizi duyun. Ot gibi fışkırın henüz vurulmadığınız, çiğnenmediğiniz, teslim alınamadığınız her yerden. Ölü karanfiller bırakmayın düşenlerin düştüğü yerlere, öldürmeyin karanfilleri de.
Ahparig yine burdayız ve şimdilik ottan ineğe hep ötekiyiz.